Tan O. (Araştırmacı), Apaydın H.
Bu proje, fıkhın tarihsel mahiyetini ve geçmişteki normatif, ahlaki işlevlerini analiz ederek, modern demokratik ve seküler toplum yapısında nasıl anlamlı bir rol üstlenebileceğini araştırmaktadır. Türkiye merkezli olarak kurgulanan çalışmada, uzun süredir ayrı kulvarlarda gelişen hukuk ve fıkıh düşüncelerinin kesişim noktaları irdelenmekte; bu iki alan arasında karşılıklı etkileşim zemini kurulması hedeflenmektedir. Proje, fıkhı sadece geleneksel bir sistem olarak değil, aynı zamanda modern hukukla ilişki kurabilecek bir entelektüel miras olarak ele almaktadır.
Araştırma, fıkha yönelik hem dindar çevrelerde hem de laik-seküler hukuk camiasında oluşan önyargı ve algı sorunlarını tahlil etmeyi amaçlamaktadır. Böylece, fıkhı tamamen dışlayan ya da onu topyekûn bir alternatif gibi sunan iki uç anlayışa karşılık; tarihsel birikimini günümüzün toplumsal ve hukuki yapılarıyla buluşturabilecek rasyonel bir perspektif geliştirilecektir. Bu çerçevede, fıkhın klasik dönemdeki sivil doğası, çoğulcu yapısı ve içtihat mekanizmaları analiz edilecek; ardından bu mirasın modern toplumda nasıl yeniden üretilebileceği tartışılacaktır.
Metodolojik olarak proje, nitel araştırma yaklaşımına dayalı olarak tasarlanmıştır. Araştırma süreci üç temel aşamadan oluşmaktadır: (1) modern öncesi dönemde fıkhın mahiyet ve işlevi, (2) günümüzde fıkhın teorik ve pratik olarak işlevsel hale gelme potansiyeli, (3) hukuk ve fıkıh akademisyenlerinin günümüzdeki fıkıh algısı. Bu aşamalar, durum çalışması tasarımı çerçevesinde yürütülecek; ilk iki aşama açıklayıcı, üçüncü aşama betimleyici desenle ele alınacaktır.
Veri toplama araçları olarak doküman analizi, yarı yapılandırılmış mülakat ve derinlemesine görüşmeler kullanılacaktır. İlk aşamada klasik fıkıh eserleri ve geçiş dönemi kaynakları analiz edilecek; son aşamada ise farklı üniversitelerden seçilen hukuk ve fıkıh akademisyenleriyle görüşmeler yapılarak içerik analizi ve tematik kodlamayla veriler değerlendirilecektir.
Projenin yönetimi, 36 aya yayılan ve birbirini tamamlayan yedi iş paketine dayalı sistematik bir yapıdadır. İlk aşamalar tarihsel ve kuramsal analizlere ayrılmış, ardından güncel literatür ve tezlerin incelenmesi planlanmıştır. Son aşamalarda ise saha araştırması ve görüşmelerle veri toplanacak; bu veriler üzerinden fıkıh ve hukuk çevrelerinin algılarına dair bir zihniyet haritası çıkarılacaktır. Her iş paketi özgül görevler, başarı ölçütleri ve risk yönetimi planlarıyla desteklenmiştir.
Projenin yaygın etkisi çok yönlüdür. Öncelikle iki araştırma makalesi, bir çalıştay ve bir kitap çalışması planlanmaktadır. Ayrıca fıkıh duayeni hocalarla yapılan görüşmelerin izne dayalı olarak belgeselleştirilmesi öngörülmektedir. Proje çıktıları, Diyanet İşleri Başkanlığı, İlahiyat Fakülteleri, Hukuk Fakülteleri ve araştırma merkezleri (İSAM, İDE vb.) ile paylaşılacak; bu sayede eğitim içeriğine katkı sağlanması ve akademik farkındalık oluşturulması beklenmektedir. Özelde fıkıh ile hukuk, genelde laik ve seküler toplum kesimleri arasında oluşan kutuplaşmayı azaltmak, projeyle amaçlanan en önemli toplumsal kazanımlardan biridir.