Elgün ülkar S. (Yürütücü), Sezen gökçearslan S. , Can K. , Türkan Ş.
Şizofreni, dünya nüfusunun %1'ini etkileyen ciddi bir psikiyatrik bozukluktur. Pozitif, negatif ve bilişsel belirtilerle kendini gösterir. Hastalığın biyokimyasında, dopamin, glutamat, serotonin ve asetilkolin gibi nörotransmitterlerin dengesizliği önemli rol oynamaktadır. Glutamat, beynin en yaygın uyarıcı nörotransmitteridir ve glutamaterjik nöronların işlev bozukluğu şizofreniyle ilişkilidir. Sistem xc−, glutamat ve sistein taşınımını düzenleyen bir antiporter olup, şizofrenide düşük aktivite gösterir. Bu durum, beyinde antioksidan savunmanın zayıflamasına ve ferroptozis adı verilen demir aracılı hücre ölümü ile ilişkilendirilmiştir. Ferroptozis, serbest demir tarafından tetiklenen lipid peroksidasyonu ile hücre ölümüne yol açar ve bu süreçte artmış demir, glutatyon eksikliği ve yağ asitlerinin oksidasyonu rol oynar. Demir metabolizmasının düzenlenmesinde transferrin (Tf) ve transferrin reseptörü 1 (TfR1) önemli roller oynar. TfR1 aracılığıyla hücrelere demir alınır ve serbest demir, lipid peroksidasyonunu tetikleyerek ferroptozis riskini artırır. Fosfolipit peroksitlerinin oluşumu özellikle çoklu doymamış yağ asitleri (PUFA'lar) aracılığıyla ferroptozisi tetikler. PUFA'lar, Açil-KoA sentetaz uzun zincirli aile üyesi 4 (ACSL4) enzimi tarafından zenginleştirilir ve peroksidasyonla hücre zarının bütünlüğünü bozarak ferroptozise yol açar. Ferroptozis sürecinde, glutatyon (GSH) ve glutatyon peroksidaz 4 (GPX4) önemli rol oynar. GSH eksikliği, GPX4 aktivitesini azaltarak hücre ölüm riskini artırır. Çalışmamızda, şizofreni hasta serumlarında TfR1’in serumda tespit edilebilen çözünür formu olan sTfR1 ACSL4, GPX4 ve lipit peroksidasyonunun son ürünlerinden olan malondialdehit (MDA) seviyeleri ELISA ile ölçülerek ferroptozisle olan ilişkileri değerlendirilecek aynı zamanda bu biyobelirteçlerin lipit profili değerleriyle ilişkisi incelenecektir. Aynı zamanda akson hasarı veya dejeneratif süreçlerde salınımı artan serum NfL düzeyleri ELISA yöntemiyle ölçülerek nöron ölümü ile ferroptozis arasındaki bağlantı incelenecektir. Şizofreni hastalarında B12 seviyeleri ve ferroptozis biyobelirteçleri arasındaki ilişki de araştırılacaktır. Bu çalışma, şizofreni hastaları ile sağlıklı kontrol grubunu içeren iki grup üzerinden yürütülecektir. Şizofreni grubu, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları bölümüne başvuran, DSM V kriterlerine göre şizofreni tanısı almış ve akut psikotik alevlenme ile yatışı yapılmış 45 hastadan oluşacaktır. Tanı sürecinde, halüsinasyonlar, sanrılar ve düşünce bozuklukları gibi belirtiler gözlemlenecek; PANSS ve YOUNG mani derecelendirme ölçekleri kullanılacaktır. Sosyodemografik ve klinik bilgiler de araştırmacılar tarafından toplanacaktır. Şizofreni patogenezinde rol oynayan biyolojik mekanizmalar ve biyobelirteçler son yıllarda yoğun şekilde araştırılmaktadır. Hastalığın karmaşıklığı ve etiyolojisinin tam olarak anlaşılamaması, yeni tedavi stratejileri geliştirilmesini zorlaştırmaktadır. Bu çalışmada, şizofreni patogenezinde ferroptozisin rolü araştırılarak, bu biyolojik mekanizmaların daha iyi anlaşılması ve tedavi yaklaşımlarına katkı sağlanması amaçlanmaktadır.