Serum GDNF Ailesi Nörotrofik Faktör Düzeylerinin İlaca Bağlı Parkinsonizm Gelişen Şizofreni Hastaları Ve Parkinson Hastalarında Karşılaştırılması


Aydemir M. (Yürütücü), Kır Y. , Cihan K. , Özdemir B., Yılmaz R. , Sezen gökçearslan S.

  • Proje Türü: TÜBİTAK Projesi
  • Proje Grubu: Tıp Sağlık
  • Projenin Yürütüldüğü Birim: Tıp Fakültesi
  • Başlangıç Tarihi: Ekim 2025
  • Bitiş Tarihi: Ekim 2026

Özet

Şizofreni, yaşam boyu işlevsellik kaybı, artmış mortalite ve ciddi sosyoekonomik yük ile seyreden, patofizyolojisi halen tam olarak aydınlatılamamış kronik bir psikiyatrik bozukluktur. Antipsikotik ilaçlar tedavinin temelini oluşturmakla birlikte, bu ajanlara bağlı gelişen hareket bozuklukları (özellikle parkinsonizm, akatizi ve tardif diskinezi) tedavi uyumunu bozmakta ve hastalık seyrini olumsuz etkilemektedir. İlaca bağlı parkinsonizm ile idiopatik Parkinson hastalığı arasındaki biyolojik farklılıklar ve örtüşmeler ise yeterince açıklanamamıştır. Bu bağlamda, dopaminerjik nöronların sağ kalımı ve fonksiyonu üzerinde belirleyici rol oynayan glial kökenli nörotrofik faktör (GDNF) ailesinin bu süreçteki yeri önemli bir araştırma alanı olarak öne çıkmaktadır. Bu projenin amacı, şizofreni hastalarında gelişen ilaca bağlı parkinsonizm ile Parkinson hastalığında serum GDNF ailesi nörotrofik faktör düzeylerini (GDNF, neurturin, artemin ve persefin) karşılaştırmak ve bu biyolojik belirteçlerin hareket bozukluklarıyla ilişkisini incelemektir. Çalışmaya DSM-5 tanı ölçütlerine göre şizofreni tanısı almış, 18–45 yaş aralığındaki bireyler ile sağlıklı gönüllüler dahil edilecektir. Klinik değerlendirmede SAPS, SANS, KGİ, KİDÖ, AİHÖ, Simpson–Angus ve Birleşik Parkinson Hastalığı Değerlendirme ölçekleri kullanılacak; biyokimyasal analizler serum örneklerinden ELISA yöntemiyle gerçekleştirilecektir. Elde edilecek verilerin, şizofrenide antipsikotik ilişkili hareket bozukluklarının biyolojik altyapısını aydınlatması, ilaca bağlı parkinsonizmin Parkinson hastalığından ayrıştırılmasına katkı sağlaması ve GDNF ailesi nörotrofik faktörlerin potansiyel biyobelirteçler olarak klinik karar süreçlerinde kullanılabilirliğini ortaya koyması beklenmektedir. Bu yönüyle proje, kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımlarına ve nöropsikiyatrik hastalıklarda biyobelirteç temelli klinik uygulamalara özgün katkılar sunmayı hedeflemektedir.